Gebelik, beslenmenin çok özel olarak ele alınması gerektiği bir dönemdir.Pek çok kadın daha önceki kötü beslenme alışkanlıklarını düzeltelerek , gebelik bahanesiyle sağlıklı beslenmeyi öğrenebilir.Beslenme sosyal,ekonomik,kültürel ve kişisel özelliklere bağlı olarak çok büyük değişiklikler gösterebilir.
Konuyla ilgili yapılan geniş çalışmalar sonunda gerek gebelik öncesi gerekse gebelik sırasında kötü beslenmenin gebeliğin seyri,bebek ve anne üzerinde olumsuz etkileri olduğu gösterilmiştir.
Beslenmeyi belirleyen temel unsurlar;
Herşeye rağmen gebeliğin özel bir diyeti olduğu söylenemez.Gebe herkesten daha çok normal beslenmelidir.Bu et,süt,yumurta,taze sebze-meyve, mineral ve vitamin desteklerinden oluşur.
Gebelikte barsak hareketleri genellikle yavaşladığı için diyete lifli gıdalar ve bol sıvı eklenmelidir.Süt ve sütten yapılmış gıdalar tüketilirken sütün pastorize olması ve peynirlerin tam mayalanmış olmasına dikkat edilmelidir.Aksi halde bazı sütten geçen hastalıklara davetiye çıkartılmış olunur.Marketlerde satılan çok yüksek ısıda hazırlanıp paketlenmiş sütler güvenli sayılabilir.
Sırayla değerlendirilirse bunlar
Genellikle hayvansal gıdalardan alınır. Gebenin günlük protein ihtiyacı 48-60 gr olup gebe olmayandan 15-30 gr daha fazladır. Kirmizi et,tavuk eti,balık,yumurta,süt ve sütten yapılmış gıdalar (peynir,yoğurt) baslıca hayvansal protein kaynaklarıdır. Özellikle kırmızı et beraberinde bolca yağ içerdiginden yağsız veya az yağlı tüketilmelidir. Özellikle vejeteryan bir anne açısından önemli olan bitkisel protein kaynakları , kuru baklagiller (nohut, mercimek, fasulye, bakla), kepekli tahıllar, bazı kuru yemişler(fındık, fıstık, ceviz vb) olarak sayılabilir. Aksi görüşler de savunulmakla beraber, proteinden zengin diyet alınarak gebelik zehirlenmesinin azaltılabilecegini ifade eden arastirma sonuçları vardır.
Gebelikte dengeli bir diyetteki kalorinin üçte biri yağlardan elde edilmelidir.Doymamış yağ asitlerinden zengin olmalari nedeniyle bitkisel yağlar(ayçiçek,zeytin ve mısırözü ) tercih edilmelidir.
Gebelikte en dikkatli tüketilmesi gereken temel besin grubudur.Mümkün oldugunca doğal kaynaklardan karşılanmalıdır.Vücutta temel olarak enerji ihtiyacını karsılayan maddelerdir. Bu maddeler tahıl,un,şeker gibi besinler içerisinde yer alır. Yapı taşı değillerdir.Çok tüketilmeleri halinde enerji olarak kullanılamayan fazla karbohidrat (özellikle sekerler) vücutta yağ olarak depolanir ve gereksiz kilolarin en sık nedenidirler.
Insan vücudundaki pek çok yıkım ve yapım ( metabolik )olayının kolaylastırıcıları (katalizörleri) vitaminlerdir.Yani yaşamsal fonksiyonları vardır. Gebelikte bu tür yapım ve yıkım olayları arttığı için anne adayının vitamin tüketimi son derece dengeli olmalıdır.Özel ,diyet ,vitamin destegi sadece folik asit için geçerli olup dengeli beslenen bir gebede ayrıca vitamin kullanımına gerek yoktur.
Folik asit , planlanmış bir gebelikten 1-3 ay önce başlanıp,her gün 0.4 mg dozunda ,gebeligin ilk 12-16 haftası boyunca alınarak , omurilik ve beyinde görülen açıklık ve sakatlıkların azaltılması mümkün- dür.Özellikle daha önce daha önce sakat bebek doğurmuş kadinlarda 4 mg gibi yüksek dozlarda folik asit aynı şekilde uygulanarak sakatlığın tekrarlama olasılığı azaltılabilir.Gebelik boyunca folik asitten zengin olan ıspanak,karnıbahar,kepekli undan yapılmış yiyecekler,fındık,fıstık tüketilmesi önerilebilir.
Genel olarak vitaminler olumlu etkileri olan maddeler olmakla beraber ilaç olarak yüksek dozda vitamin kullanımı her zaman emniyetli degildir.Özellikle A-vitamini 15.000/IU ’yi geçen günlük dozlarda alınırsa bazi dogumsal sakatlıkları artırdığını bildiren çalismalar vardır.Bu nedenle ezberlenmis veya başkalarına ait önerilerle , doktora danışılmadan yapilacak diyet disi vitamin destekleri her zaman iyi sonuçlar vermez. Özel bir sindirim sistemi veya diger hastalığı olmayan ve normal beslenebilen bir annede, bugünkü bilgiler ışığında ilk 3 aydaki folik asit destegi dışında vitamin desteğine(diyet dışı) gerek yoktur. Hekim her anne adayına dengeli ve çesitli beslenmeyi önermek ve ögretmekle gebelikte artan vitamin ihtiyacını da karsilamış olur.
Insan vücudundaki pek çok yıkım ve yapım ( metabolik )olayının kolaylastırıcıları (katalizörleri) vitaminlerdir.Yani yaşamsal fonksiyonları vardır. Gebelikte bu tür yapım ve yıkım olayları arttığı için anne adayının vitamin tüketimi son derece dengeli olmalıdır.Özel ,diyet ,vitamin destegi sadece folik asit için geçerli olup dengeli beslenen bir gebede ayrıca vitamin kullanımına gerek yoktur.
Folik asit , planlanmış bir gebelikten 1-3 ay önce başlanıp,her gün 0.4 mg dozunda ,gebeligin ilk 12-16 haftası boyunca alınarak , omurilik ve beyinde görülen açıklık ve sakatlıkların azaltılması mümkün- dür.Özellikle daha önce daha önce sakat bebek doğurmuş kadinlarda 4 mg gibi yüksek dozlarda folik asit aynı şekilde uygulanarak sakatlığın tekrarlama olasılığı azaltılabilir.Gebelik boyunca folik asitten zengin olan ıspanak,karnıbahar,kepekli undan yapılmış yiyecekler,fındık,fıstık tüketilmesi önerilebilir.
Genel olarak vitaminler olumlu etkileri olan maddeler olmakla beraber ilaç olarak yüksek dozda vitamin kullanımı her zaman emniyetli degildir.Özellikle A-vitamini 15.000/IU ’yi geçen günlük dozlarda alınırsa bazi dogumsal sakatlıkları artırdığını bildiren çalismalar vardır.Bu nedenle ezberlenmis veya başkalarına ait önerilerle , doktora danışılmadan yapilacak diyet disi vitamin destekleri her zaman iyi sonuçlar vermez. Özel bir sindirim sistemi veya diger hastalığı olmayan ve normal beslenebilen bir annede, bugünkü bilgiler ışığında ilk 3 aydaki folik asit destegi dışında vitamin desteğine(diyet dışı) gerek yoktur. Hekim her anne adayına dengeli ve çesitli beslenmeyi önermek ve ögretmekle gebelikte artan vitamin ihtiyacını da karsilamış olur.
ÖGÜNLER
Gebe mümkün oldugunca az az ,sik sik yemek yemelidir. Sadece ana ögünlere dayanan beslenme aliskanligi mide ve barsak sisteminde ki gevsemeye bagli olarak yemekten sonra mide yakinmalarina neden olabilir. Gebe özellikle yatmadan 1-2 saat öncesinden itibaren yemek yememeli ,özellikle yemekten sonra oturur pozisyonda dinlenip veya gezintilerle yiyeceklerin mideyi terketmesini kolaylastirmaya çalismalidir.Aserme halinde ögün sayisi daha da büyük bir önem kazanmaktadir.
GENEL ÖNERILER
Lifli ,posali gidalar gebelikte genellikle kabizlik seklinde degisen barsak aliskanliklarinin düzeltilmesi açisindan çok faydalidir.Bu tür gadalardan en zengin olan besinler taze sebze ve meyvelerdir.Bu gidalar çok fazla tüketildiklerinde demir emilimini olumsuz etkileyebileceklerinden demir haplari aç karna yutulmaya çalisilmalidir.Lif ve posa siyah ekmek, portakal, elma, kuruyemis, baklagiller, kuru üzüm,kuru kayisi,kepekli olarak hazirlanmis unlu gidalarda bol miktarda vardir. Aksamlari bir fincan kadar ceviz,badem,findik,fistik karisimi yenilerek pek çok (çinko, magnezyum, kalsiyum) mineral ve vitamin(Vit E,B vb)alinabilir.
Gebelikte annenin sivi tüketiminin en önemli kismini su olusturmalidir. Çay,kahve ,kakao,alkollü içkiler ve kola ya hiç ya da mümkün oldugunca az tüketilmelidir. Alkol tüketimine bagli çocukta fötal alkol sendromu denilen özel bir dogumsal bozukluklar ve zeka geriligi tablosu tanimlanmistir.Gebelikte günde bir kadeh sarap gibi ölçülerde alkol alinmasinin zararsiz oldugu ileri sürülse de herhangi bir özel faydasi oldugu da ileri sürülemez.
Özellikle el ve ayaklardaki ödemlerin önlenmesi veya gebelik zehirlenmesinin önlenmesi veya tedavisi için gebelikte tuz kisitlanmasinin yeri yoktur .Hatta bu tür uygulamalarin daha kötü sonuçlar dogurdugu gösterilmistir.Ancak istah degisiklikleri nedeniyle tuzlu yiyeceklere olan egilimin de önüne geçilmelidir.Yani gebe evde herkese pisen yemekten,herkesin yedigi ekmekten tüketmeli ama yemek masasindan tuzu ,tuzlugu kaldirmalidir.
Gebelikte fast-food, ,salam,sosis,sucuk,dondurulmus gidalarin tüketilmesi, lokantalarda yemek cesaretlendirilmemelidir.Bu tür gidalarin pisirilme teknikleri yetersiz ve kullanilan suni renklendirici,tatlandirici ve koruyucu maddeler ,asiri yag içermeleri anne ve bebek sagligini olumsuz etkileyebilir.Yemekhanelerdeki sicak yemekler,önceden pisirilmis süpermarket yiyecekleri,yeni pisirilmis ve sicak olamayan tavuk eti bebege geçip onda hastalik yapan bakteriler içerebileceginden bu tür gidalardan uzak durulmali veya dikkatli tüketilmelidir.
KALORI
Gebede günlük 300 Kcal daha fazla kalori alimi önerilmektedir. Emziren bir lohusa buna ek 500 Kcal daha fazla almalidir.Böylece bir gebe,ortalama 60 kg olan bir kadinin günde 2300 Kcal almasi gerektiginden hareketle günde kaç kalori alacagini hesaplayabilir.Bunun vücut kitle indeksi veya yasa göre yapilmis hesaplamalari da yol gösterici olabilir.
VEGETERYAN DIYETI
Vegeteryan olan bir gebe baklagiller,kepekli tahillar tüketerek bitkisel proteinlerle bebek ve kendilerinin protein ihtiyacini karsilamalidir. Yumurta ,süt ve sütten yapilmis gidalari da almayan komple vegeteryanlar (vegan) dengeli bir diyetin yanisira vitamin destegine de ihtiyaç duyarlar. Hiç hayvansal gida almayan bu gebelerde özellikle B12 vitamin eksikligi görülebilir.Ayrica bitkisel gidalarda daha az yag olmasi nedeniyle kalori alimi da yeterli olmayabilir.Veganlarda diger bazi vitaminler (vit-D) ve kalsiyum, demir çinko gibi mineraller de yeterli alinamayabilir. Bu yüzden diyet kalori,vitamin ve mineraller açisindan çok iyi dengelenmeli ve gerekli destek yapilmalidir. Tamamen vegeteryan (vegan) olan bir gebeye günlük uygun kalori (yas ve BMI’e göre) ve mineralin (demir,kalsiyum) yani sira ; -10 mgr (400 IU ) D vitamini - 2 mgr vitamin B 12 verilmelidir.
Günlük 300 Kcal fazla almakla gebelik boyunca normal bir gebe 10 - 12 kg alir. (Lütfen, Vücut Kitle İndeksinizi hesaplamak için resmin üzerine yada buraya tıklayın!) Kilo alimi yas ,bebek sayisi ve vücut kitle indeksine(BMI) baglidir.Vücut kitle indeksine göre normal kilo alimi asagida gösterilmistir; Gebelik öncesi BMI Gebelikte toplam kilo alimi Haftalik kilo alimi · Zayif < 20 kg/m2 12 -18 kg 0,5 kg · Normal 20-25 kg/m2 11,5 -16 kg 0,4 kg · Sisman 26-29 kg/m2 7 -11,5 kg 0,3 kg · Çogul gebelik (ikiz) 16-20 kg 0,75 kg.
Gebelik, beslenmenin çok özel olarak ele alınması gerektiği bir dönemdir.