Günümüzde tüm dünyadaki kadınların yaklaşık %12’sinin sigara kullandığı tahmin edilmektedir. Bu oran gelişmiş ülkelerde çok daha fazladır.Tahminler sadece Amerika Birleşik Devletlerinde tüm kadınların %23’ünün sigara tiryakisi olduğu yönündedir.Bu tahminin en korkutucu yanı sigara kullanan kadınların büyük bir kısmının hamilelikleri süresince de bu alışkanlıklarından vaz geçmedikleri gerçeğidir. Hamilelikte sigara kullanımı tüm dünyada ciddi bir halk sağlığı problemidir. Sigara sadece kadının değil doğmamış bebeğin de sağlığını ciddi anlamda tehdit eden bir faktördür.
Amerika Birleşik Devletlerinde yapılan istatistikler kadınların hamilelikleri süresince sigara içmemeleri halinde yenidoğan ölümlerinin %10 oranında azalacağını göstermektedir.
Her nefeste içinize çektiğiniz sigara dumanı yaklaşık 2500 değişik kimyasal madde içermektedir. Bu maddelerden hangilerinin bebeğiniz için zararlı olduğu tam olarak bilinmemekle birlikte nikotin ve karbonmonoksitin kötü gebelik öyküsü için ana risk faktörü olduğu kabul edilmektedir.Karbonmonoksit araçların egzozundan çıkan gazın aynısısır.
Sigara içindeki pekçok maddenin etkisi ile vücuta bazı değişikikler yaratır. Bu değişikliklerin en kısa vadede gerçekleşeni ve dikkat çekeni dolaşım sistemi üzerindeki etkisidir. İlk çekilen nefesle birlikte damarlarda ve bronşlarda bir büzüşme meydana gelir.Kan basıncında hafif bir artış ortaya çıkarken kanın oksijen taşıma kapasitesi belirgin derecede azalır. Bu durum ciddi problemlere neden olabilmekle birlikte çoğu zaman yetişkinler tarafından tolere edilebilir. Ancak hamile bir kadının ve karnındaki bebeğin tolere etmesi çok daha güçtür.
Sigaranın hamilelikteki etkileri nelerdir? Hamilelik sırasında sigara içtiğinizde bebeğinize giden ve büyümesi için geresinim duyduğu kan, oksijen ve besin maddelerinde azalmaya neden olursunuz.
Sigara içmeniz durumunda bebeğinizin düşük doğum ağırlığı ile doğma riskini yaklaşık 2 kat arttırırsınız. 1998 yılında ABD’de hamilelikleri süresince sigara kullanan annelerden doğan bebeklerin %12’si düşük doğum ağrılığı ile dünyaya gelmiştir.
Yaşına göre düşük doğum ağrılıklı dünyaya gelen bebekler doğum sonrası bazı sağlık problemleri açısından yüksek risk taşırlar. Bunların en önemlileri serabral palsi (felç), zeka geriliği ve hatta ölüm riskidir.
Öte yandan sigara içilmesi erken doğum riskini de %30 oranında arttırır. Bununla birlikte gebeliğin 16. haftasında sigarayı bırakan bir anne adayının bebeğinindüşük doğum ağrılıklı olma riski hiç sigara kullanmayan bir anne adayı ile aynı düzeye iner. Yani sigaray bırakmak için hiçbir zaman geç değildir.
Erken doğum riskinin yanı sıra sigara bazı doğumsal anomalilerin görülme riskini de arttırmaktadır. Yeni yapılan bir çalışmada hamileliğin ilk 3 ayı boyunca sigara içen kadınların bebeklerinde daha fazla yarık damağa rastlandığı bildirilmiştir.
Sigaranın hamilelikteki olumsuz etkileri bunlarla sınırlı değildir. Hamilelikte ortaya çıkabilen bazı problemler sigara içen kadınlarda daha fazla görülür. Örneğin sigara içen kadınların düşük yapma olasılığı içmeyenlere göre daha fazladır. Benzer şekilde plasenta previa ya da plasentanın erken ayrılması durumu da sigara kullanan kadınlarda 2 kat fazla karşılaşılan bir durumdur. Plasentanın erken ayrılması durumunda hem anne adayının hem de bebeğin hayatı ciddi oranda tehlikeye girer.
Sigaranın gebelikteki belki de en korkutucu etkisi ölüm doğum riskinde yarattığı artıştır. Hamilelikleri süresince sigara içen kadınların bebeklerinin herhangi bir dönemde anne karnında hayatını kaybetme şansı sigara içmeyenlere göre çok daha fazladır.
Doğum sonrası etkileri Sigara ve tütün ürünlerinin olumsuz etkileri sadece hamilelik ile sınırlı değildir. Hamileliğiniz boyunca sigara içmiş, ve herhangi bir sorun yaşamadan bebeğinizi dünyaya getirmiş olmanız bundan sonra sorun yaşamayacağınızın garantisi değildir çünkü hamileliği süresince sigara içen kadınlardan doğan bebeklerde "ani bebek ölümü sendromu" görülme riski yaklaşık 2 kat artmaktadır. Ani bebek ölümü sendromu bulunabilen herhangi bir neden olmaksızın bebeğin hayatını kaybetmesidir.Doğum sonrası bebeğin bulunduğu ortamda sigara içilmesi de ani bebek ölümü sendromu riskini arrtırmakla birlikte bebeğin sigara dumanına anne karnındayken maruz kalması daha büyük risk yaratmaktadır.
Ani ölüm dışında bu bebeklerde doğum sonrası astım gibi bazı kronik sağlık problemlerine de daha fazla rastlanmaktadır. Anneleri hamilelikleri süresince sigara içen çocukların okul performansları da yaşıtlarına göre daha düşük olmaktadır. Bu çocuklarda matematik başta olmak üzere öğrenme bozuklukları izlenmektedir.Yine benzer şekilde bu çocuklarda davranış bozuklukları ve antisosyal davranışlara da daha sık rastlanmaktadır.
Sigaranın etkilerini özetleyecek olursak
Sigara düşük riskini arttırır
Sigara yarık damak gibi bazı doğumsal anomalilerin görülme riskini arttırır.
Sigara erken doğum riskini arttır
Sigara plasenta previa ve abrubtio plasenta riskini arttırır.
Sigara düşük doğum ağrılığı görülme oranlarını %30 arttırır
Sigara anne karnında bebek ölüm riskini arttırır.
Sigara çocukta ileri dönemlerde astım ve benzeri kronik hastalıkların görülme riskini arttırır
Sigara çocuğun ileriki yaşamında öğrenme yeteneğinde azalmaya neden olur.
Sigara çocuğun hiperaktif olmasına neden olabilir.
Sigara çocuğunuzunda ileride sigara bağımlısı olma riskini arttırır.
Yapılan çalışmalar günde içilen sigara sayısı ile risk arasında doğru bir ilişki olduğunu göstermektedir. Yani na kadar çok sigara içerseniz yukarıdaki problemlerle karşılaşma riskiniz o kadar artmaktadır. Ancak bir günde içtiğiniz sigara sayısını azaltmanız riski azaltmakla birlikte tamamen bırakmadığınız sürece sıfıra indirmez. Sigara kullanımının güvenli bir sayısı yoktur. Günde 3-5 tane sigaranın zararı olmaz demek mümkün değildir ancak doğal olarak karşı karşıya kalacağınız risk daha az olacaktır. İdeal olan hamile kalmadan önce sigaraya veda etmektir
Günümüzde tüm dünyadaki kadınların yaklaşık %12’sinin sigara kullandığı tahmin edilmektedir.