İnsan üremesinin temel taşları olan kadın eşey hücresi (yumurta=oosit) ve erkek eşey hücresi (sperm), yeni bir canlı oluşturabilme potansiyeli kazanıncaya kadar bir çok gelişim evresinden geçer. Kadınlarda yumurtalık (over), erkeklerde ise testisler, eşey hücrelerine gelişim süresi boyunca ve tamamen olgun eşey hücrelerine de insan ömrü boyunca depo vazifesi görür.
Yumurtalık ve testisler eşey hücreleri için depo vazifesi görürken, bir yandan da çeşitli hormonlar salgılayarak bu hücrelerin yaşamının devam etmesini sağlar. Erkekte testosteron, kadında ise östrojen bu amaçla salgılanan en önemli hormonlardır. Bu hormonların salınımı beyindeki bazı merkezlerin kontrolü altındadır.
Eşey Hücrelerinin Gelişimi Kadında yumurta yapımı anne karnında başlar. Bir kız çocuğu doğduğunda 2-3 milyon yumurtası vardır. Ergenlik çağında ise bu sayı 400 bine iner. Yumurta, yumurtalıklarda follikül adını verdiğimiz balonsu yapılar içerisinde depolanır.
Ergenlik dönemine kadar yumurtalar gelişimlerinin belirli bir döneminde istirahat halinde kalır. Ergenlik döneminin başlamasıyla birlikte, vücutta hormon salgılanması bir ritm kazanır. Bunun sonucu beynin hipotalamus adı verilen özel bölgesinden salınan GnRH (Gonadotropin salgılatıcı hormon), beyinde yer alan hipofiz bezinden FSH (Follikül uyarıcı hormon) ve LH (Luteinize edici hormon) salgılanmasını sağlar.
Follikül uyarıcı hormon, adından da anlaşılacağı gibi yumurtalıklarda eşey hücrelerinin bulunduğu follikülleri uyarır. Bunun sonucunda yumurta, gelişimini kaldığı yerden devam ettirerek sperm tarafından döllenebilecek olgunluğa ulaşır. FSH, yumurtayı çevreleyen follikül hücrelerini de uyararak östrojen hormonunun salgılanmasını sağlar. Bu hormon yumurta gelişimi için temeldir. FSH hormonunun etkisiyle istirahat halindeyken çapı 1-2 mm olan follikülün çapı, 20-25 mm’ye ulaşır. Bu büyüklüğe ulaşan follikül çatlar ve yumurta serbestleşir. Bu olaya yumurtlama (ovulasyon) adı verilir. Adetleri düzenli yani 28-30 günde bir adet gören bir kadında yumurtlama yaklaşık olarak adetin 14-15. günlerine, başka bir deyişle tam ortasına rastlar.
Adet kanamasından hemen sonra, overdeki folliküllerden 5-10 tanesi FSH etkisiyle büyümeye başlar, ancak bunlardan sadece bir tanesi yeterince büyüyerek çatlar. Kısacası normalde her ay sadece bir yumurta döllenmeye hazır hale gelir. Yumurtalıklardaki folliküller menapoza yaklaştıkça sayı olarak azalır, hiç follikül kalmadığı dönem ise menapoz olarak kabul edilir.
Erkekte sperm oluşumu kadından farklı olarak ergenlik çağı ile birlikte başlar. Erkekte de, kadında olduğu gibi FSH ve LH hormonu salgılanır. Bu hormonlar testislere etki ederek sperm hücrelerinin yapılmasını ve olgunlaşmasını sağlar. FSH ve LH etkisiyle testislerden salgılanan Testosteron hormonu sperm hücre yapımı ve olgunlaşmasını sağlayan temel hormondur.
Döllenme (Fertilizasyon) Yumurtlama ile birlikte serbestleşen yumurta, tüplerin kasılması ve yumurtalığa komşu kısmının hareketleri sayesinde tüp içine alınır. Cinsel ilişkiyi takiben sperm hücreleri vajinadan rahime ve oradan da tüplere geçer. Yumurta ve spermin birbiriyle kaynaşması anlamına gelen döllenme (fertilizasyon) tüplerde gerçekleşir. Sperm ve yumurta dişi üreme kanallarında dölleninceye kadar yaklaşık 24 saat canlı kalabilme yeteneğine sahiptir. Döllenmiş olan yumurta tüplerin ritmik kasılmaları ile 3-4 günlük bir sürede rahim içi boşluğa ulaşır. Bu 3-4 günlük sürede döllenen yumurtadaki hücre sayısı, bölünme ile artar ve rahim içi boşluğa ulaşıldığında embriyo (döllenmiş yumurta hücresi) yaklaşık 16 hücreye sahiptir. Blastosist, daha da gelişmiş embriyodur ve rahim içi boşluğunda yataklanmaya (implantasyon) hazırdır.
Yataklanma (İmplantasyon) İmplantasyon, embriyonun rahim içi boşluğuna yerleşmesini ve yataklanmasını ifade eder. İmplantasyonun sağlıklı bir şekilde gerçekleşmesi için rahim içini döşeyen mukozal dokunun (endometrium), implantasyona hazır olması gereklidir. Sağlıklı bir şekilde rahim içi boşluğuna yerleşen embriyo, gelişimini devam ettirerek ileride fetusu oluşturacaktır.
Erkekte testosteron, kadında ise östrojen bu amaçla salgılanan en önemli hormonlardır